Brezilya iklim yüzünden arabica kahve çekirdeği üretiminde zorlanıyor.
Sıcaklıklar artıyor.
Kuraklıklar sıklaşıyor.
Arabica da buna dayanamıyor ve çiftçiler çözümü robustada buluyor.
Robusta daha acı, daha kafeinli ama sıcağa ve hastalıklara çok daha dayanıklı.
Son on yılda robusta üretimi yüzde 81 arttı.
Arabica her yıl yüzde 2 civarında büyürken robusta yüzde 4.8 ile çok daha hızlı gidiyor.
Bu sene robusta üretimi neredeyse yüzde 22 sıçradı ve rekor kırdı.
Analistler bu ivmeyi tamamen iklim baskısına bağlıyor.
Brezilya’nın bazı bölgelerinde arabica artık yetişmiyor.
Üreticiler bu sıcak kuşakta robustayı gölgeli sistemlerle koruyor.
Kahve ağaçlarını yerli ağaçların altına dikiyorlar.
Nem korunuyor.
Toprak bozulmuyor.
Hasatlar daha istikrarlı geliyor.
Robustanın küresel lideri Vietnam ama Brezilya güçlü bir rakip haline geliyor.
Rabobank analistleri Brezilya’nın tedarik zinciri avantajı sayesinde Vietnam’ı geçebileceğini düşünüyor.
Tüketici tarafında ilginç bir dönüşüm yaşanıyor.
Genç nesil kahvenin kökenini pek umursamıyor.
Aroma notlarını takip etmiyor.
Süt, şurup ve krema ekleyerek tadı gizliyor.
Bu alışkanlık robustayı cazip kılıyor çünkü fiyatı düşük ve karışımlara daha uygun.
Avrupa’da fiyat farkı ileride daha da açılabilir.
Yeni AB yasası deforestasyon içeren ürünlere sert sertifika şartı getirecek.
Ancak hazır kahve yani instant muaf tutuldu.
Instant kahvenin hammaddesi robusta olunca talebin yönü belli.
AB zaten instant kahvede dünya gelirinin yarısını oluşturuyor.
Robusta fiyatları da boş durmuyor.
Rekor seviyelere çıktı.
Verimliliği arabicaya göre neredeyse iki kat.
Brezilyalı çiftçiler bunu görünce robustaya yatırım yağdırıyor.
Üstelik kalite artıyor.
İşleme teknikleri iyileştikçe robustanın tadı yumuşuyor.
Bu da fiyatlara ve talebe yansıyor.
Kısacası Brezilya kahvesi önümüzdeki yıllarda daha acı, daha güçlü ve daha robusta ağırlıklı bir kimliğe bürünebilir.
Hem iklim şartları hem tüketim alışkanlıkları bu rotayı işaret ediyor.